Şuarâsûresi 62. ayetin Türkçe okunuşu, Arapça okunuşu ve meali. فَلَمَّا تَرَاءى الْجَمْعَانِ قَالَ أَصْحَابُ مُوسَى إِنَّا لَمُدْرَكُونَ ﴿٦١﴾. 61. Fe lemmâ terâel cem’âni kâle ashâbu musâ innâ le mudrakûn (mudrakûne). İki topluluk birbirini gördüğü Neml Suresi Türkçe ve Arapça okunuşu nasıldır? NEML SURESİ HAKKINDA . Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan "enNeml" kelimesinden almaktadır. Neml 27NEML SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe lemmâ câehâ nûdiye en bûrike men fîn nâri ve men havlehâ, ve subhânallâhi rabbil âlemîn (âlemîne). Musa oraya varmıştı ki, kendisine şöyle seslenildiğini duydu: “Ateş mahallinde ve onun etrafında bulunanlara feyiz ve bereketler verilmiştir. NEML27:62 - Onlar mı daha güçlü, yoksa darda kalana kendisine yalvardığı zaman karşılık veren ve sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var? Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz! Onlar mı daha güçlü, yoksa darda kalana kendisine yalvardığı zaman karşılık veren ve KonuSahibi. Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla. 1- Ta, sin. Bunlar Kur'an'ın ve apaçık olan Kitab'ın ayetleridir. 2- Mü'minler için bir hidayet ve bir müjdedir. 3- Ki onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve onlar, ahirete kesin bilgiyle iman ederler. 4- Ahirete inanmayanlara gelince; Biz onlara kendi yaptıklarını 2saY. ❬ Önceki Sonraki ❭ Your browser doesn’t support HTML5 audio أَمَّن يُجِيبُ ٱلْمُضْطَرَّ إِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ ٱلسُّوٓءَ وَيَجْعَلُكُمْ خُلَفَآءَ ٱلْأَرْضِ ۗ أَءِلَٰهٌ مَّعَ ٱللَّهِ ۚ قَلِيلًا مَّا تَذَكَّرُونَ Emmen yucîbul mudtarra izâ deâhu ve yekşifus sûe ve yec’alukum hulefâel ardardı, e ilâhun meallâhmeallâhi, kalîlen mâ tezekkerûntezekkerûne. Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! Türkçesi Kökü Arapçası yahut kimdir? أَمَّنْ yetişen ج و ب يُجِيبُ darda kalmışa ض ر ر الْمُضْطَرَّ zaman إِذَا du’a ettiği د ع و دَعَاهُ ve kaldıran ك ش ف وَيَكْشِفُ kötülüğü س و ا السُّوءَ ve sizi yapan ج ع ل وَيَجْعَلُكُمْ sahipleri خ ل ف خُلَفَاءَ yeryüzünün ا ر ض الْأَرْضِ ilah mı var? ا ل ه أَإِلَٰهٌ ile beraber مَعَ Allah اللَّهِ ne de az ق ل ل قَلِيلًا مَا düşünüyorsunuz ذ ك ر تَذَكَّرُونَ Diyanet İşleri Başkanlığı Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! Diyanet Vakfı Onlar mı hayırlı yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah´tan başka bir tanrı mı var! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz! Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Yoksa, darda kalan kendisine dua ettiği zaman, onun duasını kabul edip kötü durumdan kurtaran ve sizleri yeryüzünün yöneticileri kılan mı? Allah´la birlikte bir tanrı mı var? Siz, pek az düşünüyorsunuz! Elmalılı Hamdi Yazır Onlar mı hayırlı yoksa, kendine yalvardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri yapan mı? Allah´ın yanında başka bir ilâh mı var? Ne kıt düşünüyorsunuz! Ali Fikri Yavuz Yoksa, sıkıntıya düşen kimse, dua ettiği zaman, onun duasını kabul edip fenalığı gideren, sizi yeryüzünün sakinleri kılan mı, hayırlı? Allah ile beraber bir ilâh mı var? Siz pek az düşünüyorsunuz. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Yoksa, sıkılan kendisine duâ ettiği zaman ona icabet edip fenalığı açan ve size Arzın halifeleri kılan mı? Bir tanrı mı var Allahla beraber? Siz pek az düşünüyorsunuz Fizilal-il Kuran Bu düzmece ilahlar mı daha iyi yoksa sıkıntıya düşene, kendisine yalvardığı takdirde cevap vererek sıkıntısını gideren ve sizi ardarda gelen kuşaklar halinde yeryüzüne egemen kılan Allah mı? Allah´ın yanı sıra başka bir ilah mı var? Ne kadar kıt düşüncelisiniz Hasan Basri Çantay Yoksa bunalmışa, kendisine düâ ve iltica etdiği zaman, icabet eden, fenalığı gideren, sizi yer yüzünün hükümdarları kılan mı? Allah ile beraber bir Tanrı ha? Siz ne kıt düşünüyorsunuz! İbni Kesir Yoksa, kendisine yakardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren; sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah´ın yanında başka bir ilah mı? Ne de kıt düşünüyorsunuz. Ömer Nasuhi Bilmen Yoksa kendisine dua ettiği zaman, sıkıntı içinde kalana icabet eden ve kötülüğü açıp gideren ve sizi yerde hükümdarlar kılan mı hayırlıdır? Allah ile beraber bir ilâh mı vardır? Siz pek az düşünüyorsunuz. Tefhim-ul Kuran Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Ne kadar da az öğüt alıp düşünüyorsunuz. Meal Ayet Arapça فَلَمَّا جَٓاءَتْ ق۪يلَ اَهٰكَذَا عَرْشُكِۜ قَالَتْ كَاَنَّهُ هُوَۚ وَاُو۫ت۪ينَا الْعِلْمَ مِنْ قَبْلِهَا وَكُنَّا مُسْلِم۪ينَ Türkçe Okunuşu * Felemmâ câet kîle ehâkeżâ arşukis kâlet keennehu huvec veûtînâ-l’ilme min kablihâ vekunnâ muslimîne 1. Ömer Çelik Meali Belkıs gelince “Bak bakalım, bu senin tahtın olmasın?” dendi. O da “Evet, sanki o! Zâten bize daha önce bu mûcize hakkında bilgi ulaşmış, senin peygamber olduğunu anlamış ve biz müslüman olmuştuk” dedi. 2. Diyanet Vakfı Meali Melike gelince Senin tahtın da böyle mi? dendi. O şöyle cevap verdi Tıpkı o! Süleyman şöyle dedi Bize daha önce Allah'tan bilgi verilmiş ve biz müslüman olmuştuk. 3. Diyanet İşleri Eski Meali Melike geldiğinde "Senin tahtın böyle miydi?" denildi. O da "Sanki odur, daha önce bize bilgi verilmişti ve teslim olmuştuk" dedi. 4. Diyanet İşleri Yeni Meali Belkıs gelince, “Senin tahtın böyle mi?” denildi. O da, “Sanki o! Fakat zaten daha önce bize bilgi verilmişti ve biz teslimiyet göstermiştik” dedi. 5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Melike gelince, "Senin tahtın da böyle mi?" dendi. O şöyle cevap verdi "Tıpkı o! Zaten bize daha önce bilgi verilmiş ve biz teslimiyet göstermiştik." 6. Elmalılı Meali Orjinal Meali Binaenaleyh geldiğinde böyle mi senin tahtın? Denildi, sanki o, maamafih bize ondan önce ılim verildi müsliman olduk dedi 7. Hasan Basri Çantay Meali Artık kadın gelince ona şöyle denildi Senin tahtın böyle mi idi»? Kadın dedi Sanki bu, odur. Ondan evvel de bize ilim verilmişdi ve biz müslüman olmuşduk». 8. Hayrat Neşriyat Meali Nihâyet melîke gelince ona “Senin tahtın böyle miydi?” denildi. O da“Sanki bu, odur! Zâten bize ondan tahtımın hârika bir sûrette getirilişinden önce senin nübüvvetine dâir bilgi verilmişti ve biz Müslüman kimseler olmuştuk” dedi. 9. Ali Fikri Yavuz Meali Vakta ki Belkıs geldi, ona denildi ki “- Böyle mi senin tahtın?” Belkıs şöyle dedi “- Sanki odur. Bununla beraber bize bu taht mucizesinden önce peygamberliğine delâlet eden Hüdhüd mucizesi ile ilim verildi ve müslüman olduk.” 10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Vaktâ ki o hükümdar kadın geldi, denildi ki, Senin tahtın böyle midir?» Dedi ki Bu, sanki o. Maamafih bize ondan evvel bilgi verilmiş idi ve bizler müslümânlar olduk.» 11. Ümit Şimşek Meali Belkıs geldiğinde, ona “Senin tahtın buna benziyor mu?” dendi. Belkıs “Sanki kendisi,” dedi. “Zaten bize daha önce bilgi ulaşmış ve biz hakka teslim olmuştuk.” 12. Yusuf Ali English Meali So when she arrived, she was asked, "Is this thy throne?" She said, "It was just like this; and knowledge was bestowed on us in advance of this, and we have submitted to Allah in Islam." Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 42. ayetinin tefsiri için tıklayınız * Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. Haberler > Neml Suresi Türkçe Okunuşu Neml Suresi Konusu Nedir? Neml Suresi Türkçe Meali… - 1620 3 ayların gelmesi ve Ramazan ayının yaklaşması ile birlikte ibadetlerin atmasıyla okudukları surelerin anlamlarını ve meallerini merak eden vatandaşlar internette sureler hakkında araştırmalar yapıyor. Neml suresi de aranan sureler arasında. Neml suresinin Türkçe okunuşunu ve mealini merak edenler sure hakkında bilgileri araştırıyor. Neml suresi Mushaf’taki sırasına göre 27., iniş sırasına göre ise 48. suredir. Neml suresi 93 ayetten oluşmaktadır ve Mekke döneminde inmiştir. İşte Neml suresi ile ilgili bilgiler, Türkçe okunuşu ve meali… Neml suresi adını 18. Ayette geçen “enNeml” kelimesinden almaktadır. “Neml” kelimesi karınca anlamına gelmektedir. Sure, Süleyman Peygamber ve Sebe melikesi Belkıs kıssası ve Salih ve Lut Peygamberleri konu almaktadır. Neml suresi Türkçe okunuşu ve meali… Neml Suresi Türkçe Okunuşu 1. Ta sın tilke ayatül kur'ani ve kitabim mübın2. Hüdev ve büşra lil mü7minın3. Ellezıne yükıymunes salate ve yü'tunez zekate ve hüm bil ahırati hüm yukınun4. İnnellezıne la yü'minune bil ahırati zeyyenna lehüm a'malehüm fe hüm ya'mehun5. Ulaikellezıne lehüm suül azabi ve hüm fil ahırati hümül ahserun6. Ve inneke le tülekkal kur'ane mil ledün hakımin alım7. İz kale musa li ehlihı innı anestü nara seatiküm minha bi haberin ev atıküm bi şihabin kabeşil lealleküm tastalun8. Felemma caeha nudiye em burike men fin nari ve men havleha ve sübhanellahi rabbil alemın9. Ya musa innehu enellahül azızül hakım10. Ve elkı asak felemma raaha tehtezzü ke enneha cannüv vella müdbirav ve lem yüakkıb ya musa la tehaf innı la yehafü ledeyyel murselun11. İlla men zaleme sümme beddele husnem ba'de suin fe innı ğafurur rahıym12. Ve edhıl yedeke fı ceybike tahruc beydae min ğayri suin fı tis'ı ayatin ila fir'avne ve kavmih innehüm kanu kavmen fasikıyn13. Felemma caethüm ayatüna mübsıraten kalu haza sıhrum mübın14. Ve cehadu biha vesteykanetha enfüsühüm zulmev ve ulüvva fenzur keyfe kane akıbetül müfsidın15. Ve le kad ateyna davede ve süleymane ılma ve kalel hamdü lillahillezı faddalena ala kesırim min ıbadihil mü'minın16. Ve verise süleymanü davude ve kale ya eyyühen nasü ullimna mentıkat tayri ve utına min külli şey' inne haza le hüvel fadlül mübın17. Ve huşira li süleymane cünudühu minel cinni vel insi vet tayri fe hüm yuzeun18. Hatta iza etev ala vadin nemli kalet nemletüy ya eyyühen nemlüdhulu mesakineküm la yahtımenneküm süleymanü ve cünudühu ve hüm la yeş'urun19. Fe tebesseme dahıkem min kavliha ve kale rabbi evzı'nı en eşküra nı'metekelletı en'amte aleyye ve ala valideyye ve en a'mele salihan terdahü ve edhılnı bi rahmetike fı ıbadikes salihıyn20. Ve tefekkadet tayra fe kale maliye le eral hüdhüde em kane minel ğaibın21. Le üazzibennehu azaben şedıden ev le ezbehannehu ev le ye'tiyennı bi sultanim mübın22. Fe mekese ğayra beıydin fe kale ehattü bi ma lem tühıt bihı ve ci'tüke min sebeim bi nebiy yekıyn23. İnnı vecedtümraeten temlikühüm ve utiyet min külli şey'iv ve leha arşün azıym24. Vecedtüha ve kavmeha yescüdune liş şemsi min dunillahi ve zeyyene lehümüş şeytanü a'malehüm fe saddehüm anis sebıli fehüm la yehtedun25. Ella yescüdu lillahillezı yuhricül hab'e fis semavati vel erdı ve ya'lemü ma tuhfune ve ma tu'linun26. Allahü la ilahe illa hüve rabbül arşil azıym27. Kale senenzuru e sadakte em künte minel kazibın28. İzheb bi kitabı haza fe elkıh ileyhim sümme tevelle anhüm fenzur maza yarciun29. Kalet ya eyyühel meleü innı ülkıye ileyye kitabün kerım30. İnnehu min süleymane ve innehu bismillahirrahmanirrahıym31. Ella ta'lu aleyye ve'tunı müslimın32. Kalet ya eyyühel meleü eftunı fı emrı ma küntü katıaten emrah hatta teşhedun33. Kalu nahnü ülu kuvvetiv ve ülu be'sin şedıdiv vel emru ileyki fenzurı maza te'mürın34. Kalet innel müluke iza dehalu karyeten efseduha ve cealu eızzete ehliha ezilleh ve kezalike yefalun35. Ve innı mürsiletün ileyhim bi hedeyyetin fe nazıratüm bime yarciul mürselun25. Ayet secde ayetidir.36. Felemma cae süleymane kale etümidduneni bi malin fema ataniyellahü hayrum mimma ataküm bel entüm bi hediyyetiküm tefrahun37. İrcı'ileyhim fe lene'tiyennehüm bi cünudil la kıbele lehüm biha ve le nuhricennehüm minha ezilletev ve hüm sağırun38. Kale ya eyyühel meleü eyyüküm ye'tını bi arşiha kable ey ye'tunı müslimın39. Kale ıfrıtüm minel cinni ene atıke bihı kable en tekume mim mekamik ve innı aleyhi le kaviyyün emın40. Kalellezı ındehu ılmüm minel kitabi ene atıke bihı kable ey yertedde ileyke tarfük felmma raahü müstekırran ındehu kale haza min fadli rabbı li yeblüvenı e eşküru em ekfür ve men şekera fe innema yeşküru li nefsih ve men kefera fe inne rabbı ğaniyyün kerım41. Kale nekkiru leha arşeha nenzur e tehtedı em tekunü minellezıne la yehtedun42. Felemma caet kıyle e hakeza arşük kalet keennehu hu ve utınel ılme min kabliha ve künna müslimın43. Ve saddeha ma kanet ta'büdü min dunillah inneha kanet min kavmin kafirın44. Kıyle lehedhulis sarh felemma raethü hasibethü lüccetev ve keşefet an sakayha kale innehu sarhum mümerradüm min kavarır kalet rabbi innı zalemtü nefsı ve eslemtü mea süleymane lillahi rabbil alemın45. Ve le kad erselna ila semude ehahüm salihan enı'büdüllahe fe izahüm ferıkani yahtesımun46. Kale ya kavmi lime testa'cilune bis seyyieti kablel haseneh lev la testağfirunellahe lealleküm türhamun47. Kalüt tayyerna bike ve bi mem meak kale tairuküm ındellahi bel entüm kavmün tüftenun48. Ve kane fil medıneti tis'atü rahtıy yüfsidune fil erdı ve la yuslihun49. Kalu tekasemu billahi le nübeyyitennehu ve ehlehu sümme le nekullenne li veliyyihı ma şehidna mehlike ehlihı ve inna le sadikın 50. Ve mekeru mekrav ve mekerna mekrav ve hüm la yeş'urun51. Fenzur keyfe kane akıbetü mekrihim enna demmernahüm ve kavmehüm ecmeıyn52. Fe tilke büyutühüm haviyetem bima zalemu inne fı zalike le ayetel li kavmiy ya'lemun53. Ve enceynellezıne amenu ve kanu yettekun54. Ve lutan iz kale li kavmihı ete'tunel fahışete ve entüm tübsırun55. E inneküm le te'tuner ricale şehvetem min dunin nisa' bel entüm kavmün techelun56. Fe ma kane cevabe kavmihı illa en kalu ahricu ale lutım min karyetiküm innehüm ünasüy yetetahherun57. Fe enceynahü ve ehlehu illemraetehu kaddernaha minel ğabirın58. Ve emtarna aleyhim metara fe sae metarul münzerın59. Kulil hümdü lillahi ve selamün ala ıbadihillezınastafa allahü hayrun emma yüşrikun60. Emmen halekas semavati vel erda ve enzele leküm mines semai maa fe embetna bihı hadaika zate behceh ma kane leküm en tümbitu şeceraha e ilahüm meallah bel hüm kavmüy ya'dilun61. Emmen ceallel erda kararav ve cealle hılaleha enharav ve ceale leha ravasiye ve ceale beynel bahrayni haciza e ilahüm meallah bel ekseruhüm la ya'lemun62. Emmey yücıbül mudtarra iza deahü ve yekşifüs sue ve yec'alüküm hulefael ard e ilahüm meallah kalılem ma tezekkerun63. Emmey yehdıküm fı zulümatil berri vel bahri ve mey yursilür riyaha büşram beyne yedey rahmetih e ilahüm meallah tealellahü amma yüşrikun64. Emmey yebdeül halka sümme yüıydühu ve mey yerzükuküm mines semai vel ard e ilahüm meallah kul hatu bürhaneküm in küntüm sadikıyn65. Kul la ya'lemü men fis semavati vel erdıl ğaybe illellah ve ma yeş'urune eyyane yüb'asun66. Belid darake ılmühüm fil ahırati bel hüm fı şekkim minha bel hüm minha amıun67. Ve kalellezıne keferu e iza künna türabev ve abaüna einna le muhracun68. Le kad vüıdna haza nahnü ve abaüna min kablü in haza illa esatıyrul evvelın69. Kul sıru fil erdı fenzuru keyfe kane akıbetül mücrimın70. Ve la tahzen aleyhim ve la tekün fı daykım mimma yemkürun71. Ve yekulune meta hazel va'dü in küntüm sadikıyn72. Kul asa ey yekune radife leküm ba'dullezı testa'cilun73. Ve inne rabbeke le zu fadlin alen nasi ve lakinne ekserahüm la yeşkürun74. Ve inne rabbeke le ya'lemü ma tükinnü suduruhüm ve ma yu'linun75. Ve ma min ğaibetin fis semai vel erdı illa fı kitabim mübın76. İnne hazel kur'ane yekussu ala benı israıle ekserallezı hüm fıhi yahtelifun77. Ve innehu lehüdev ve rahmetül lil mü7minın78. İnne rabbeke yakdıy beynehüm bi hukmih ve hüvel azızül alım79. Fe tevekkel alellah inneke alel hakkıl mübın80. İnneke la tüsmiul mevta ve la tüsmius summed düae iza vellev müdbirın81. Ve ma ente bi hadil umyi an dalaletihim in tüsmiu illa mey yü'minü bi ayatina fe hüm müslimun82. Ve iza vekaal kavlü aleyhim ahracna lehüm dabbetem minel erdı tükellimühüm ennen nase kanu bi ayatina la yukınun83. Ve yevme nahşüru min külli ümmetin fevcem mimmey yükezzibü bi ayatina fehüm yuzeun84. Hatta iza cau kale e kezzebtüm bi ayatı ve lem tühıytu biha ilmen emma za küntüm ta'melun85. Ve vekaal kavlü aleyhim bima zalemu fe hüm la yentıkun86. E lem yerav enna cealnel leyle li yeskünu fıhi ven nehara mübsıra inne fı zalike le ayatil li kavmiy yü'minun87. Ve yevme yünfehu fis suri fe fezia men fis semavati ve men fil erdı illa men şaellah ve küllün etevhü dahırın88. Ve teral cibale tahsebüha camidetev ve hiye temürru merras sehab sun'allahillezı etkane külle şey' innehu habırum bima tefalun89. Men cae bil haseneti fe lehu hayrum minha ve hüm min fezeıy yevmeizin aminın90. Ve men cae bis seyyieti fe kübbet vücuhühüm fin nar hel tüczevne ila ma küntüm ta'melun91. İnnema ümirtü en a'büde rabbe hazihil beldetillezı harrameha ve lehu küllü şey'iv ve ümirtü en ekune minel müslimın92. Ve en etlüvel kur'an fe menihteda fe innema yehtedı li nefsih ve men dalle fe kul innema ene minel münzirın93. Ve kulil hamdü lillahi seyürıküm ayatihı fe ta'rifuneha ve ma rabbüke bi ğafilin amma ta'melun Neml Suresi Türkçe Meali Bunlar Kur’an’ın, apaçık bir kitabın namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü’minler için bir hidayet rehberi ve bir ahiret hayatına inanmayanların işlerini biz kendilerine güzel göstermişizdir de o yüzden bocalayıp azabın en kötüsü kendilerine has olan kimselerdir. Onlar ahirette en çok ziyana bu Kur’an sana, hüküm ve hikmet sahibi, hakkıyla bilen Allah tarafından Mûsâ ailesine, 'Ben bir ateş gördüm, ondan size bir haber, yahut ısınasınız diye bir kor ateş getireceğim' Ateşe varınca ona şöyle seslenildi 'Ateşin başındaki de çevresindekiler de kutlu olsun! Âlemlerin Rabbi olan Allah eksikliklerden uzaktır.'9.'Ey Mûsâ! Gerçek şu ki, ben mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ım.'10.'Değneğini at.' Mûsâ değneğini attı Onu yılanmış gibi hareket eder görünce, dönüp ardına bakmadan kaçtı. Allah şöyle dedi 'Ey Mûsâ korkma! Benim katımda peygamberler korkmazlar.'11.'Ancak kim zulmeder de sonra yaptığı kötülüğün yerine iyilik yaparsa bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım, çok merhamet edenim.'12.'Elini koynuna sok; Firavun’a ve onun kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak, kusursuz bembeyaz olarak çıksın. Çünkü onlar fasık bir kavimdir.' âyetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince, 'Bu apaçık bir sihirdir' de bunların hak olduklarını kesin olarak bildikleri halde sırf zalimliklerinden ve büyüklük taslamalarından ötürü onları inkar ettiler. Ama bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak! Biz Dâvûd’a ve Süleyman’a ilim verdik. Onlar, 'Hamd, bizi mü’min kullarının bir çoğundan üstün kılan Allah’a mahsustur' Dâvûd’a varis oldu ve, 'Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi ve bize her şey verildi. Şüphesiz bu, apaçık bir lütuftur' cinlerden, insanlardan ve kuşlardan meydana gelen orduları onun önünde toplandı. Hep birlikte düzenli olarak sevk karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, 'Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler' onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki 'Ey Rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!' kuşlara göz atıp yokladı ve şöyle dedi 'Hüdhüd’ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?'21.'Bana mazeretini gösteren apaçık bir delil getirmedikçe kesinlikle onu ağır bir şekilde cezalandıracağım, ya da kafasını keseceğim.' Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve Süleyman’a şöyle dedi 'Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sebe’den sana sağlam bir haber getirdim.'23.'Ben, onlara Sebe halkına hükümdarlık eden, kendisine her şeyden bolca verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadın gördüm.'24.'Onun ve kavminin, Allah’ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm. Şeytan onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar.'25.'Göklerde ve yerde gizli olanı ortaya çıkaran, sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilen Allah’a secde etmesinler diye şeytan onları yoldan çıkarmış.' kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. Büyük Arş’ın Hüdhüd’e şöyle dedi 'Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz.'28.'Benim şu mektubumu götür onlara at, sonra da yanlarından ayrıl ve ne sonuca varacaklarına bak.' kraliçesi Belkıs dedi ki 'Ey ileri gelenler! Bana çok önemli bir mektup atıldı.'30, 31.'Mektup Süleyman’dan gelmiştir. O, 'Bismillahirrahmânirrahîm' diye başlamakta ve içinde Bana karşı büyüklük taslamayın ve teslimiyet göstererek bana gelin’ denilmektedir.'32.'Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem.' ki 'Biz güçlü kimseleriz ve çetin savaşçılarız. Emir senin. Ne emredeceğini düşün.'34.Kraliçe Belkıs şöyle dedi 'Krallar bir memlekete girdi mi, orayı harap ederler ve halkının ileri gelenlerini zelil hale getirirler. İşte onlar böyle yaparlar.'35.'Ben onlara bir hediye gönderip elçilerin ne haber ile döneceklerine bakacağım.'36.Elçilerin sözcüsü Süleyman’ın huzuruna gelince, Süleyman ona şöyle dedi 'Siz beni mal ile desteklemek ve böylece etkilemek mi istiyorsunuz? Oysa Allah’ın bana verdiği size verdiğinden daha hayırlıdır. Fakat hediyenizle ancak siz sevinirsiniz.'37.'Sen onlara dön. Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız.' 'Ey ileri gelenler! Onlar bana teslim olmadan önce hanginiz bana onun kraliçenin tahtını getirebilir?' bir ifrit,'Sen yerinden kalkmadan ben onu sana getiririm ve şüphesiz ben, buna güç yetirecek güvenilir biriyim' bilgisi olan biri, 'Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm' dedi. Süleyman tahtı yanında yerleşmiş halde görünce şöyle dedi 'Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse bilsin ki Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir.' 'Tahtını tanınmaz hale getirin. Bakalım tanıyacak mı, yoksa tanımayacaklardan mı olacak?' gelince, 'Senin tahtın böyle mi?' denildi. O da, 'Sanki o! Fakat zaten daha önce bize bilgi verilmişti ve biz teslimiyet göstermiştik' önce Allah’tan başka taptığı şeyler ona engel olmuştu. Çünkü o inkâr eden bir kavimden idi. 'köşke gir' denildi. Köşkü görünce onuzeminini derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman ona 'Bu, zemini billurdan döşenmiş bir köşktür' dedi. Belkıs, 'Ey Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum' biz, 'Allah’a kulluk edin' diye uyarması için Semûd kavmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup onlara, 'Ey kavmim! Niçin iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorsunuz? Merhamet edilmeniz için Allah’tan bağışlanma dileseniz ya!' 'Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık' dediler. Salih, 'Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah katındayazılıdır. Aslında siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz' dokuz kişilik bir çete vardı. Bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar ve ıslaha Allah adına and içerek şöyle dediler 'Mutlaka onu ve ailesini geceleyin öldüreceğiz sonra da velisine; Biz onun ailesinin öldürülüşüne şahit olmadık. Biz kesinlikle doğru söyleyenleriz’, diyeceğiz.' bir tuzak kurdular. Farkında değillerken Allah da bir tuzak onların tuzaklarının sonucu nasıl oldu Biz onları ve kavimlerini topyekün helak zulümleri yüzünden harabeye dönmüş evleri! Şüphesiz bunda bilen bir kavim için bir ibret edip Allah’a karşı gelmekten sakınmakta olanları ise da Peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demişti 'Göz göre göre o çirkin işi mi yapıyorsunuz?'55.'Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi varıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını bilmez bir toplumsunuz.' üzerine kavminin cevabı ancak şöyle demek oldu 'Lût’un ailesini memleketinizden çıkarın. Çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış!' de onu ve ailesini kurtardık. Ancak karısı başka. Onun geride kalıp helak olmasını takdir üzerine bir yağmur gibi taş yağdırdık. Başlarına gelecekler konusunda uyarılanların yağmuru ne kötüydü!59.Ey Muhammed! De ki 'Hamd Allah’a mahsustur. Selam onun seçtiği kullarına.' Allah mı daha hayırlıdır yoksa onların ortak koştukları mı? gökleri ve yeri yaratan ve size gökten yağmur indirip, onunla, ağaçlarını sizin yetiştiremeyeceğiniz gönül alıcı güzel bahçeler meydana getiren mi? Allah ile birlikte başka ilah mı var!? Hayır onlar Allah’a eş tutan bir yeryüzünü karar kılma yeri yapan, içinde nehirler akıtan, onun için oturaklı dağlar yapan ve iki denizin arasına bir engel koyan mı? Allah ile birlikte başka bir ilah mı var!? Hayır onların çoğu bilmiyor! kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilah mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! karanın ve denizin karanlıklarında size yolunuzu gösteren ve rahmetinin önünden rüzgarları bir müjdeci olarak gönderen mi? Allah ile birlikte başka bir ilah mı var!? Allah onların ortak koştuklarından başlangıçta yaratmayı yapan, sonra onu tekrarlayan ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile birlikte başka bir ilah mı var!? De ki, 'Eğer doğru söyleyenler iseniz kesin delilinizi getirin.' ki 'Göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler, ancak Allah bilir. Onlar öldükten sonra ne zaman diriltileceklerinin de farkında değildirler.' gününün gerçekleşeceği hakkında bilgi peygamberler aracılığı ileonlara peşpeşe gelmiştir. Fakat onlar bu konuda şüphe içindedirler. Daha doğrusu onlar ahiretten yana edenler dediler ki 'Biz ve babalarımız toprak olmuş iken mi, gerçekten bizler mi diriltilip çıkarılacağız?'68.'Andolsun, bizler de bizden önce babalarımız da bununla tehdit edilmiştik. Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir.' ki 'Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.' yana üzülme. Kurdukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya 'Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?' ki 'Belki de acele gelmesini istediğiniz şeyin bir kısmı size çok yaklaşmıştır.' senin Rabbin insanlara karşı lütuf sahibidir. Ancak onların çoğu senin Rabbin onların kalplerinin gizlediği şeyleri de, açığa çıkardıklarını da mutlaka ve yerde gâib gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitap’ta Levh-i Mahfuz’da bu Kur’an İsrailoğullarına üzerinde ayrılığa düştükleri şeylerin çoğunu o, elbette mü’minler için bir hidayet ve bir senin Rabbin onların arasında hükmünü verecektir. O, mutlak güç sahibidir, hakkıyla ise Allah’a tevekkül et. Çünkü sen apaçık bir hak üzere sen ölülere duyuramazsın. Arkalarına dönüp kaçarlarken sağırlara da çağrıyı sapıklıklarından vazgeçirip doğru yola getiremezsin. Ancak âyetlerimize inanıp da müslüman olmuş olanlara kopacağına dair o söz başlarına gelince onlar için yerden kendilerine bir dâbbe canlı bir yaratık çıkarırız. O, onlara insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını ümmetten âyetlerimizi yalanlayanlarından bir grubu toplayacağımız ve bunların topluca hesap yerine sevk edilecekleri günü yerine geldiklerinde Allah şöyle der 'Siz benim âyetlerimi, onları ilmen kavramamışken yalanladınız öyle mi? Yoksa ne yapıyordunuz ki?!' dolayı sözü edilen azap tepelerine iner de artık görmüyorlar mı ki biz geceyi içinde rahat etsinler diye, gündüzü de her şeyi gösterici aydınlık olarak yarattık. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette Allah varlığını gösteren deliller üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na görürsün, onları hareketsiz sanırsın. Halbuki onlar bulutların geçişi gibi hareket ederler. Bunu, her şeyi sağlam ve yerli yerince yapan Allah yapmıştır. Şüphesiz O yaptıklarınızdan hakkıyla kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan de kötü amel getirirse, yüzüstü ateşe atılırlar. Onlara, 'Ancak yaptıklarınızın karşılığını görüyorsunuz' denir.91, ki 'Bana ancak, bu beldenin Mekke’nin; onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur’an’ı okumam emredildi.' Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa de ki 'Ben ancak uyarıcılardanım.' ki 'Hamd Allah’a mahsustur. O âyetlerini size gösterecek ve siz de onları tanıyacaksınız. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir.' Bu Haberler de İlginizi Çekebilir!

neml suresi 62 ayet okunuşu